Kitap Tanıtımı - 002

Kitap Tanıtımı - 002

La Fontaine'den Masallar

Masallar yalnızca çocuklar için değildir. Sabahattin Eyuboğlu’nun güzel çevirisiyle La Fontaine- Masallar bunun en güzel örneği. Üstelik La Fontaine bu masalları özellikle biz büyüklere yazmış.

İyi okumalar ( ve düşünmeler).

AŞK VE ÇILGINLIK*

Aşkın esrarlı olmayan nesi var?
Nedir o yaylar, oklar?
O meşale, o kanatlı bebek?
Öyle bir günde kavranılabilecek
Bilimlerden değil bu bilim.
Ben de her şeyi açıklayacak değilim.
Bu masalımda sadece,
Aşk Tanrısı’nın nasıl kör olduğunu
Anlatmak istiyorum kendimce.
Aşk kör olmuş da kötü mü olmuş,
Belki de mutluluğu bundan bulmuş,
Orasını ben bilemem doğrusu,
Âşıklara sormalı bunu.

Aşkla Çılgınlık bir gün
Oynuyorlarmış birlikte
Aşk gözlerini yitirmezden önce.
Birden kavgaya tutuşurlar, bilmem niçin?
Aşk der ki gidelim tanrılar kuruluna
Kim haklı kim haksız onlar söylesin.
Çılgınlık’ta o sabır ne gezer:
Öyle bir yumruk atar ki aşkın yüzüne
Güzel gözlerinden ışık gitti gider.
Afrodit öcünü almadan durur mu?
Hem bir kadın hem ana olarak
Düşünün göklerde kopardığı yaygarayı.
Tanrılarda ne kafa kalmış, ne kulak.
Zeus, Nemesis, cehennem yargıçları
Hepsi hepsi yemiş paparayı.
Bundan büyük suç olmaz diyormuş
Oğlu değneksiz adım atamıyormuş.
Az gelirmiş hangi cezayı verseler
Aşkın gözleri de açılmalıymış hemen.
Tanrılar uzun uzun düşünmüşler
Yurt ve kamu yararını gözeterekten,
Sonunda Yüce Divan vermiş kararı:
Çılgınlık mahkûm edilmiş oybirliğiyle
Aşka kılavuzluk etmeye bundan böyle.

* Jean de La Fontaine, Masallar, Çev. Sabahattin Eyuboğlu


KARA_KARTAL gönderdi:

"İzmir kitap fuarından aldığım kitapları sizlerle paylaşmak istiyorum. Yazarlar hakkında da bilgi gerekirse severek aktarırım. Bu gün kitap fuarında tanıştım, kitaplarla ve yazarıyla.

Aydın Ilgaz'ın söyleşisine gittim, UTKU ERİŞİK'te konuşmacıydı. Gencecik yaşına rağmen o kadar bilgiliydi ki ve konuşması akıcıydı. Kitap fuarlarından tanıyordum ama yazar olduğunu bilmiyordum. < BR>
Şimdi sizlere bu kitapları sunuyorum, paylaşırsanız sevinirim.

Kitabın adı: Tünel korkusu
Yazarı: Utku Erişik

Kitabın adı: Bir Öz Kıyımın Özü
Yazarı: Utku Erişik

Kitabın adı: Güzel Atlar Ülkesi
YAZARI: Akgün Akova

27 öykücükten oluşan aralarına şiirler serpiştirilmiş, hoş bir kitap.Yazarın bir notunu aktarmak isterim:

''bu kitap
gerçeğin düş gördüğü
düşün de gerçeği gördüğü,
yerlerde yazılmıştır''


Kitabın adı :Sizin hiç babanız öldü mü?
Yazar :Feride Çicekoğlu

Sizin Hiç Babanız Öldü mü,1980-90 dönemini kapsayan on bir öyküden oluşuyor. "Uçurtmayı Vurmasınlar" adlı romanıyla tanıdığımız yazar, yitip giden fiziksel çevreden,tarihi ve kültürel değerlerden, baskı ve işkenceye,açlık grevlerine kadar 80-90 döneminin gündemini oluşturan sorunları ayrıntı ve gözlem zenginliğiyle yansıtıyor. Okuyunca göreceksiniz, burukta olsa bir gülümseme kalacak sizde.

Aynen aktardım. Okumanızı dilerim.

Dostça ve sevgiyle ve kitaplarla kalın."



MARTİN EDEN (Jack LONDON)
Martin Eden, en aşağı tabakadan, zeki, kabiliyetli, ama bilgisiz ve beceriksiz bir gencin güzel ve kibar bir kıza kendini beğendirmek için harcadığı insanüstü gayreti anlatan bu romanda bu gayreti sayesinde biyik ve aranan bir yazar olan gencin içine girdiği yeni topluluğun kusurlarından umutsuzluğa düşmesini anlatır.

Martin Eden tıpkı Copperfield gibi bireyselciliğiyle ünlenmiş bir kitap kahramanıdır.

Kitabın sonunda Martin'in duygularını iyi bir şekilde ifade eden şiir geçiyor.

"Hayaya yönelen aşırı sevgiden,
Ümit ve korkudan kurtulan bizler,
Kısa teşekkürle şükranlarımızı sunarız
Tanrılara, tanrı diye ne varsa;
Ki, hiçbir hayat ebediyen yaşamaz;
Ki, ölüler dirilmezler;
Ki, en yorgun nehirler bile,
Bir yerde denize birleşirler."



ANA (Maxim GORKİ)

Bir fabrika işçisi olan Pavel'in babası öldükten sonra siyasi işlerle ilgilenmesi ve arkadaşlarıyla toplantıları kendi evinde yapması sonucunda Ana da onların bu toplantılarda konuştuklarını dinlemesi ve bu işe içten içe bağlanması ve zamanla bu fikri benimsemesi...

Oğluna yardımcı olabilmek ve içten ilgi duyduğu bu olayları öğrenmek için ilk önce okuma yazma öğrenip sonra onların toplantılarında konuştukları karmaşık kelimeleri çözmeye çalışması anlatılıyor.

Daha sonraları Ana içindeki bu duyguyu açığa vuruyor...

Bildiri dağıtıyor ve devrimci mücadeleye elinden geldiğince yardım etmeye çalışıyor.

Ve oğlu Pavel hapse düşünce onu kurtarmak için çabalar.

Maxim Gorki, Rusya'da geçen bu olayı kaleme alırken bir insanda olabilecek değişimleri bize net bir şekilde göstermiştir.



BİR YUFKA YÜREKLİ (Fyord DOSTOYEVSKİ)

Bir Yufka Yürekli, Dostoyevski'nin yazdığı ve iki hikayeden oluşan kitaptır. Bunlardan kitaba ismini veren "Bir Yufka Yürekli"de iki yazar ve bunların yaşamına damgasını vuran bir haftalık periyodu anlatmaktadır. Hikaye bölgenin en iyi yazarı olan çocuğın bir kızla nişanlanıp bunu dostuna anlatmasıyla başlıyor.

Hayatları düzene girer gibiyken yetiştirilmesi gereken yazıyı tamamlayamadığı için bunalıma girip tamamlayamamasıyla sona eriyor.

Bir Yufka Yürekli, aşk mutluluk ve sorumluluk üçgeninde yok olan bir gencin acıklı hikayesini anlatıyor.


SİYABEND İLE XECE (Hüseyin ERDEM)

'Gökler vardı, uzak, masmavi ve sonsuz... Ovalar vardı, uçsuz bucaksız... Ve başı bulutlara değen dağlar vardı...

Dağların göğsünden doğan ırmaklar bereket ve yaşam taşırdı gür sularında. Dağlarda kurtların, ovalarda mirlerin hükmü geçerdi.

Topraklarımız yine tutsak, insanlarımız gökyüzünde ışıldayan yıldızlarca yalnız, birbirlerinden uzak ve birlikten yoksun; ısıtır, aydınlatırlardı soğuk ve aç geceleri... Yurdumuzun başeğmez dağlarını, gür ırmaklarını, bereketli ovalarını el beyleri zincir altında tutmak isterlerdi.'

Siyaben û Xece ismindeki bu kitap Kürt halk yazınından türkülü bir aşk öyküsüdür.

NOTLAR:1-Kitap mahkeme kararıyla toplatılmıştır.
2-Yukarıdaki yazı arka kapak yazısıdır.


ida gönderdi:

Kitap: Ağa, Şeyh, Devlet (Martin Van Bruinessen)

"Akademik bütünlüğü ve anlatım zenginliği açısından bakıldığında takdire şayan bir eser olan bu kitap yakın tarihe, Mezopotamya halklarına, Ortadoğu’ya, Kürtlere ve Kürt coğrafyasına; bunun da ötesinde antropolojiye, sosyolojik alan araştırmalarına ilgi duyan herkes için başlıca kaynaklardan biridir.

Kürtler ve Kürt coğrafyası hakkında temel referans kitaplarından biri olan Ağa Şeyh Devlet, Martin van Bruinessen’in de en çok yankı yapan eseridir. İlk kez 1967´de henüz fizik bölümü öğrencisiyken Ortadoğu’ya yaptığı bir seyahat sırasında Kürtlerle tanışan ve bölgenin manzarası ve sosyolojik çeşitliliği karşısında büyülenen Bruinessen, daha sonra antropoloji ve sosyoloji bilimlerine ilgi duymuş ve bunu izleyen bir süreçte, 1960´ların politik ve entelektüel ikliminin de tesiriyle köylü ayaklanmaları, kurtarıcı ve milliyetçi hareketler ve sınıf bilincine ilişkin teorilere dalmıştır.

Buradan hareketle “alana inmeye” karar veren Bruinessen seçtiği alan konusunda ne yazık ki binbir güçlükle karşılaştırmıştır. Özellikle siyasi ortam nedeniyle Kürt coğrafyası ona pek de kolaylık sağlamamıştır.

Nitekim yazar, dört ülkeye yayılan Kürt coğrafyasının parçalanmışlığı karşısında araştırması sırasında büyük güçlükler yaşamıştır. Değişik ülkelerin yönetimi altında yaşadıkları güç politik koşullar ve bu hükümetlerle devamlı sorunlu olmaları nedeniyle sürekli bir hareketliliğin yaşandığı Kürt topluluklarını incelemenin ne kadar zor bir iş olduğu açıktır. Hele de yetmişli yılların karmaşıklığı içinde... Yine de göçer, yarı-göçer ve yerleşik halde yaşayan bu topluluklara bazen misafir olan, bazen de onlarla birlikte yaşama katılan yazar, bölgede geçirdiği uzun yıllar sonunda bugüne kadar ortaya konan birçok veriyi aşan antropolojik ve sosyolojik verileri toplamayı başarmıştır.

Bu kitap sadece ortaya koyduğu sosyal verileriyle dahi özgün bir nitelik kazanmaktadır ve kapsamı ve derinliği açısından, yayımından bu yana yirmi yılı aşkın bir zaman geçmesine karşın halen aşılamamıştır. Ama Ağa Şeyh Devlet’e sadece kuru bir veriler bütünü olarak bakmak da haksızlık olur. Akademik bütünlüğü ve anlatım zenginliği açısından bakıldığında takdire şayan bir eser olan bu kitap yakın tarihe, Mezopotamya halklarına, Ortadoğu’ya, Kürtlere ve Kürt coğrafyasına; bunun da ötesinde antropolojiye, sosyolojik alan araştırmalarına ilgi duyan herkes için başlıca kaynaklardan biridir."